20 Eylül 2014 Cumartesi

Eskiye Dönüş...



Pazar akşamı Trabzon'da 2012-2013 sezonundaki Fenerbahçe'nin benzerini gördük.
İsmail Kartal göreve geldikten sonra oynanan Galatasaray ve Karabük maçları gibi.Topa sahip olmayı futboldaki geri kalan herşeye tercih eden,taraftarın sıkıntılı günler geçirmesine sebep olan oyun anlayışı.Fenerbahçe % 70'e yakın bir oranda topa sahip olup kendi sahasına çekilen rakibinden daha az net gol fırsatı yakaladı.İstatistik herşey değildir ama çok şey gösterir.Topa rakip ceza sahası çevresinde sahip olsanız bile onu 3 direğin arasından geçiremedikten sonra bir anlamı yoktur.Fenerbahçe son 2 sezonda birbirine zıt iki futbol anlayışıyla sahada yer aldı.Ben ikisini de tam benimsemesem de ikincisinin verdiği sonuç ortada.İsmail Kartal bu oyun anlayışının artılarını alıp eksilerini artıya çevirmek yerine ısrarla daha önce başarısız olduğu oyun anlayışıyla başarıya ulaşmaya çalışıyor.Bu oyun anlayışı eğer sadece Trabzon,Galatasaray,Beşiktaş deplasmanları için uygulanmaya çalışılacaksa bunu bir nebze kabul edebilirim ama Fenerbahçe Karabük maçında önde oynadığı dakikalarda da bunu oynamaya çalıştı beni gelecek adına en çok umutsuzluğa sevkeden de bu...

Fenerbahçe ligde oynayacağı maçların büyük çoğunluğunda rakibi açmaya çalışan taraf olacak. Maçın ilk 35-45 dakikalık dilimini rakibi tartarcasına,temposuz şekilde oynamak Fenerbahçe'yi sıkıntıya sokacaktır.Karşınızda olacak olan takımlar mükemmel sistemlerin ürünü,çok tehlikeli takımlar felan olmayacak,Şampiyonlar Ligi yada Avrupa Ligi maçı oynamayacaksınız.Biraz baskıda "böyle hata olur mu?" diyeceğiniz cinsten işler yapacak oyuncularla dolu takımlarla oynayacaksınız.O yüzden böylesine temkinli bir oyun oynamaya gerek yok.Ayrıca bu oyunun sanılanın aksine kalemizde daha az pozisyon gördüğümüz bir oyun olduğuna da inanmıyorum.2012-13'de kendi sahamızda bu oyun anlayışıyla yediğimiz kontraları,kaybettiğimiz puanları unutmayalım.Fenerbahçe'nin geçen sezon Kadıköy'de hiç bir maçta o sezon düştüğü hallere düşmediğini aklımızdan çıkarmayalım.İleri üçlünün yerleriyle oynamak,geçen sezonki dizilişin dışına çıkmak şu an için bence yapılmaması gereken şeyler.Özellikle Diego'nun gelmesiyle benim de aklıma yatan bazı dizilişler olsa da sahada bu işlerin kolay olmadığını gördük.Tempo,önde baskı,topu kanatlara hızlı aktarma,bireysel beceri,duran top,yüksek fizik gücü gibi şeyler bazen beraber bazen teker teker Fenerbahçe'nin bu ligde oynayacağı maçları çözer.Aslında bunlar Fenerbahçe'ye özgü şeyler değil genel şeyler ama mevzu denenip denenmemesinde...Asıl beni mutsuz eden,umutsuzluğa iten de bunları yapacağına inandığım bir takımımız varken ve bunları yaparak nisanda şampiyon olmuşken eski halimize geri dönüş yapmış olmamız.

Bir de önerim var...
Maç esnasında ve maçtan sonra teknik heyetten bir kişi sosyal medya aracılığıyla taraftarın 
nabzını tutup bunları İsmail Kartal'a aktarsın.Sosyal medyada gazetede yazan,televizyonda ahkam kesen insanlardan çok daha fazla bu işi bilen insanlar var.Onların yorumlarını takip etmenin belki de faydası olur.Elbette İsmail Kartal ve ekibi de futbolu bilen insanlar ama bazen öyle şeyler oluyor ki insan böyle birşey nasıl yapılır diye şaşıp kalıyor.Devamlı maç seyreden 100 kişiye sorsan 5 kişinin yapılsın demeyeceği işler yapılıyor.Neticede bu iş taraftarı mutlu etme işi bu sebeple taraftar nabzını ölçmek adına böyle bir işin yapılabileceğini düşünüyorum.Bu asla takımı taraftar yönetsin önerisi veya kime sorsan İsmail Kartal kadar anlar düşüncesi değildir.İnsan en etkili şekilde yaptığı işlerde bile zaman zaman yanılgıya düşebilir,farklı bir bakış açısına ihtiyaç duyabilir.Belki bu sayede devre arasında teknik heyet takımın bu temposuzluğundan taraftarın şikayetçi olduğunu görür.Belki İsmail Kartal maçtan sonra 90+2'de oyun 0-0'ken Emenike'yi çıkarıp Selçuk'u oyuna almasını normalden farklı bakış açısıyla bir daha düşünür.

2012-13 sezonu 1987-88 sezonundan sonraki 26 sezonda Fenerbahçe'nin en az gol attığı 3.sezondur.Maç başına atılan gol hesabı yapılacak olunursa en az gol attığı 2.sezondur.

2012-13 sezonu 1992-93 sezonundan sonraki 21 sezonda Fenerbahçe'nin en çok gol yediği 4.sezondur(2000-2001 ile beraber)

2012-13 sezonu 1990-91 sezonundan sonraki 23 sezonda Fenerbahçe'nin en az averaja sahip olduğu 3.sezondur.

2012-13 sezonunda 56 gol atıp 39 gol yiyen Fenerbahçe 17 averaj ve 61 puanla ligi 2.bitirmiştir.

2013-14 sezonunda 74 gol atıp 33 gol yiyen Fenerbahçe 41 averaj ve 74 puanla nisan ayında şampiyon olmuştur.

Bu oyun taraftar için oynanır.Fenerbahçe taraftarı 2009-10 sezonunda 6.hafta 18 puan varken bile mutsuzdu çünkü oyun istedikleri gibi değildi.Sonuç olarak işler yolundayken mutsuz olan bir taraftar topluluğunun sonuçlar istenildiği gibi gitmezse ne hale geleceğini tahmin edersiniz herhalde...

Aykut Kocaman Fenerbahçe tarihinde en sevdiğim insanlardan birisidir çok önemli işler de yapmıştır ama farklı düşündüğümüz çok nokta vardır ve bu yazıda saha içine dair yazılan herşey "sadece ligimizle" ilgilidir.

Hiç yorum yok :