17 Ekim 2015 Cumartesi

Hakem Değerlendirmesi İlk 7 Hafta

"Hakemler büyük takımlara başka çalıyor.", "Fenerbahçe'ye olsa çalabilir miydi?", "Hakem hataları oluyor.Sonunda aşağı yukarı bunlar eşitleniyor." gibi cümleleri birçok spor yorumcusunun/yazarının ağzından duyabilir,yazılarında okuyabilirsiniz. Bazıları daha da ileri gidip "Büyükler kollanıyor,onların içinde de Beşiktaş biraz daha az kollanıyor." der,bazısı olayı başka bir boyuta taşıyıp Türk futbolunun ve hakemlerin Fenerbahçe'nin kontrolünde olduğunu ima eder. Ben yıllardır bu durumun böyle olmadığını savunurum. Bunlar ya klişedir yada Fenerbahçe düşmanlarının algı operasyonunun bir parçasıdır. Geçtiğimiz yıllarda hakem yanlışlarıyla ilgili kendi düşüncelerime göre ufak notlar tutardım. Bu sezon ise yeni bir çalışma gerçekleştirmeye karar verdim. Eski hakem,yeni hakem yorumcularının değerlendirmelerini not etmeye başladım. Ligin 7 haftası geride kaldığında da bu değerlendirmelerden bir tablo hazırladım. Şimdi bu tabloya hep beraber bakalım hakemlerin gerçekten kime başka türlü düdükler çaldığını görelim.


Yukarıdaki tablo ligin geride kalan 7 haftasında Bülent Yavuz ve Serdar Tatlı'nın Habertürk ve Fanatik gazetelerinin internet sitelerinde yer alan hakem değerlendirmeleri derlenerek oluşturulmuştur.

Gaziantepspor-Beşiktaş, Başakşehir-Beşiktaş ve Eskişehirspor-Beşiktaş maçlarıyla alakalı 2 hakem yorumcusunun da değerlendirmesini bulamadım. Bu maçlarda gerçekleşen büyük bir hakem hatası hatırlamıyorum. Eğer olmuşsa da değerlendirme olmadığı için tabloya yansımadı.Ayrıca Fenerbahçe-Antalyaspor, Konyaspor-Galatasaray, Kasımpaşa-Fenerbahçe maçlarıyla alakalı Serdar Tatlı'nın değerlendirmelerini de bulamadım.

Bu işe başladığımda Ali Aydın'ın ve kendimin yorumlarını da eklemeyi planlıyordum. Ali Aydın'ın yorumlarında kararlarla alakalı kesinlik bulmak zor bu sebeple değerlendirme yapmak da zor. Mesela bir ofsayt pozisyonunda pozisyonun ofsayt olup olmadığıyla ilgili yorum yapmak yerine pozisyonda hakemin kararına saygı gösterilmesi gerektiğini belirten cümleler geçiyor. Ben de Fenerbahçe dışındaki takımların maçlarının hepsini 90 dakika izleyemediğim için değerlendirmelerimi yazmayı bıraktım.

Tabloyla ilgili yorum yapmaya gerek yok.Ligin zirvesi nasıl şekillendirilmiş açıkça ortada.

Burada başka klişelere de değinmek istiyorum. "Hakemi de yeneceksin." bunlardan bir tanesi mesela. Niye yeneyim hakemi? Hakemler de takım yapıp gelsinler o zaman onları da yenelim yoksa niye onları yenmek zorunda olayım? Hadi kendi maçımda hakemleri de yendim diyelim. Rakiplerimin maçında onların lehine verilen kararlara ne yapacağım?

"Bu maçı kazanamıyorsan önce kendine bakacaksın.Bu maç hakeme yazmaz." bu cümle genelde zayıf takımlara karşı kötü sonuç alındığında söylenir. Ben daha güçlüyüm diye hakemin aradaki güç farkını dengelemek gibi bir görevi mi var? Mesela ben gol attım, hakem yanlış karar verip geçersiz saydı. Maç da 0-0 bitti. Bu maç hakeme nasıl yazmaz? Ben çok güçlüyüm diye 1-0 kazandığımda bu galibiyet sayılmayacak mı illa 2-0,3-0 mı kazanmak lazım?

Sezonun 7 haftası geride kaldı. Fenerbahçe saçma sapan bir futbol oynuyor. Buna rağmen zirvenin 2 puan gerisinde.Zirvedeki takımla oynadığı maçta neler yaşandığı ortada. Sezon sonu geldiğinde de herkes 1-2 puanı arayacak tıpkı geçtiğimiz sezonlarda olduğu gibi. Peki ben kötüyken bile alabileceğim puanlar hakemler tarafından elimden alınıp,aynı yolla rakiplerime verildiyse bu ligin sonunda çıkacak tablo nasıl adil olacak? Adil olmayacağı belli ama sezon sonu hakemler tarafından desteklenen takımlardan birisi şampiyon olursa bütün bunların dikkate alınmayacağı da ortada.

Trabzonspor maçlarında da birçok hakem yanlışı ortaya çıktı.Lehine olan kararlar olsa da 7 haftalık süreçte Trabzonspor da Fenerbahçe ile beraber en çok mağdur edilen takım diyebiliriz. Sezon başında bu değerlendirmelerin içine Trabzonspor'u katmayı düşünmedim. Zaten Trabzonspor maçlarından sonra düzenli olarak hakem değerlendirmeleri yapılmadığı için bunu değerlendirmeye almam da mümkün değil. Herhangi bir art niyetim olmadığını belirtmek isterim. Lig sonuncusu Mersin'in de, lider Beşiktaş'ın da, nefret ettiğim Galatasaray'ın da hakkı önemlidir. Beklentim sadece Fenerbahçe'nin değil kimsenin hakkının yenmemesidir.

Türk hakemleri bu ülkede yaşayıp,bu düzenin içerisinde yer aldıkları sürece oluşan tablolarda hep birilerinin hakkı yenir. Bu işin en çabuk çözümü yabancı hakemdir. Her hafta başka bir ülkeden hakem gelip maçı yönetip gitmelidir. Yani 1 hakem 1 sezonda Türkiye'de 1 yada 2 maç yönetmeli. UEFA'ya bağlı 54 ülke olduğunu düşünürsek her hafta 1 ülkeden hakem alınsa bile 34 ülkeyle bu işi çözmek mümkün.Hakem yanlışları yine olur ama o zaman bunlara rahatlıkla "hata" diyebiliriz.

Hiç yorum yok :